ATO Congresıumda düzenlenen fuarda konuşan Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, bu yıl yedincisi düzenlenen fuarda öğrenci, öğretmen ve velilerle buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Erdem, Türkiye’de özel okulların güçlü bir yapıya sahip olduğunu, son yıllarda yapılan çalışmalar ile sektörün desteklenerek önündeki sorunları aşabilmesi amacıyla ciddi mevzuat düzenlemeleri yapıldığını belirti. Erdem, konuşmasında, 2 bin 747 anaokulu, bin 229 ilkokul, bin 383 ortaokul, 2 bin 533 ortaöğretim kurumu ile 35 özel özel eğitim okulu, 12 yabancı okul, 19 milletlerarası okul, 60 azınlık okulu olmak üzere 8 bin 18 özel okul bulunduğu bilgisini paylaştı.

 “Bir yıl içinde açılan okul sayısı Cumhuriyet tarihi boyunca açılan okul sayısına eşit”

Özel okul sayıları hakkında bilgi veren Erdem, bir yıl içerisinde açılan okul sayısının cumhuriyet tarihi boyunca açılan okul sayısına eşit olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Halen okullarımız bünyesinde yaklaşık bir milyon 153 bin öğrenci eğitim öğretim hayatına devam etmektedir. Bakanlığımız özel sektörün payını artırmak ve önündeki mevzuat sorunlarını çözmek amacıyla ciddi düzenlemelere gitti. Bunlar içinde öncelikli olarak sayılması gereken son üç yıldır öğrencilere vermeye başladığımız eğitim ve öğretim desteğidir. Eğitim ve öğretim desteği, özel okulculuğun büyümesinin yanı sıra resmi okullarımızın yükünün hafifletilmesini de amaçlayan bir uygulamadır. 2014-2015 öğretim yılından itibaren uygulamaya başlanan bu destek uygulaması ile öğrenciler adına özel okullarımıza şu ana kadar yaklaşık 2 milyar 103 milyon lira ödeme yapılmış olup halen 315 bin 586 öğrencimiz bu destekten faydalanmaktadır.”

Eğitim ve öğretim desteğinden faydalanan öğrenci başına ödenecek tutar hakkında da bilgi veren Erdem, “Eğitim ve öğretim desteği sayesinde alt ve orta gelir düzeyindeki birçok aileye çocuklarını özel okullarda okutma imkânı sağlandı. Organize sanayi bölgeleri içinde teşvik ettiğimiz özel mesleki ve teknik eğitim okullarına bu yıldan itibaren OSB dışında açılacak özel mesleki ve teknik eğitim okullarını da ilave etmiş bulunuyoruz. Yetişmiş insan gücünün ülke kalkınmasına olan desteğini bu şekilde artırmayı planlamış bulunuyoruz. Halen organize sanayi bölgeleri içinde faaliyet gösteren 26 okulumuzda 21 bin 269 öğrenci, organize sanayi bölgeleri dışında ise bu yıl öğretime başlayan 7 okulumuzda bin 132 öğrenci öğretim görmektedir. Destek verilecek alanların belirlenmesinde ülkemizin ihtiyaç duyduğu alanlara öncelik verilmektedir. Halen özel okullarımızda okuyan öğrenci oranı yüzde 7,6 olup, bu oranın 2023 yılı hedeflerine uygun olarak yüzde 15 seviyesine taşıması planlanmaktadır.” diye konuştu. 

“Okulu eğitim ve öğretimin merkezinde tutan bir anlayışla hareket ediyoruz”

Özel okulların, devletin üzerindeki zorunlu eğitim yükünü azaltan yönünün hep takdirle karşılandığını ifade eden Erdem, şunları kaydetti: “Bakanlığımız, yapmış olduğu çalışmalarda okulu eğitim ve öğretimin merkezinde tutan bir anlayışla hareket etmektedir.  Okulun önemini azaltan, okulu ikinci plana iten ve öteleyen kurumlara müsaade etmemek, bu konuda gerekli tedbirleri almaktadır. Yakın zamana kadar eğitim sistemimizde bir yük haline gelen, öğrencilerin okul ile aralarına mesafe koyan ve bu yolla da eğitim sistemimize büyük zararlar veren dershanelerin faaliyetlerine son verilmiştir. Dershaneler, diğer özel öğretim kurumlarına, özellikle de özel okulculuğun yaygınlaşmasına katkı sağlayacak bir anlayışla özel okula dönüşecek şekilde dönüşüm programına alınmıştır. Bundan sonraki süreçte de hiçbir şekilde okulun önemini azaltan, eğitim sistemimize zarar veren dershane ve benzeri kurumlara müsaade edilmeyecektir. Bakanlığımız dershanelerin kapanmasının ardından doğabilecek boşluğu kapatmak için son yılların en başarılı hamlesini yaparak 2015-2016 eğitim öğretim yılı içinde destekleme ve yetiştirme kurslarını uygulamaya koydu. Bu uygulamayla bir yandan öğrencilerin merdiven altı kurs arayışlarının önünü keserken diğer yandan öğretmenlere ek gelir kapısını da açmış olduk. Bu kurslar 1’inci 2’inci ve yaz dönemi olarak üç dönem halinde yapılabilmektedir.  Kurslar sayesinde; eğitimde imkân ve fırsat eşitliğini sağladık ve başarıyı arttırdık. Öğrencilerin sosyal, kültürel ve özel yetenekleri doğrultusunda gelişmelerine imkân sağlanmış olduk. Okulları, öğretiminin dışında hayata hazırlayan, haftanın her günü öğrencilere kapılarını açan kurumlara dönüştürdük. Öğretmenlerimizin boş zamanlarında da eğitimle meşgul olmalarının ve bu sayede de gelir elde edebilmelerinin önünü açtık.”

12 Şubat tarihine kadar devam edecek fuara eğitim kurumları, eğitim araç ve gereçleri, zekâ oyunları ve eğitimin farklı alanlarından 100 ü aşkın firma katılıyor.